BEYİN


Kendinize bir yolculuk

Kim olduğunu, kendi gerçekliğini, kontrolün sende olup olmadığını, kararlarını nasıl aldığını, bilinçli varlığına ihtiyaç duyup duymadığını ve gelecekte ne olabileceğin gibi sorulara bir parça cevap bulacaksın. 

Hayvanlar aleminin en büyük avantajı, doğuştan programlanmış beyin ile kazandıkları üstünlük, yaşam alanlarını sınırlamasına sebep olur. Programlanmış bir beyinle doğma kaderi belirli bir bölgede yaşamı zorunlu kılarken, sürekli gelişen ve değişen beyni ile insan, her türlü ekolojide yaşayabilir.
Dışarıya fiziksel herhangi bir erişimi olmayan beyin, bilgiyi duyu organları ile alıyor ve işliyor. Beynin üçte biri gözden gelen verileri işliyor. Görüntü işleme beyin içinde zor, zahmetli ve maliyetli. Bu nedenle koşu yarışlarında silahla start veriliyor. Görüntüye 190 ms, sese ise 160 milisaniyede tepki veriyoruz. Unutmayın aldığımız kalorilerin yüzde 20'si beyin tarafından kullanılıyor. Gözlerinizi yormayın.
İlgi çekici konulardan bir tanesi de bilinciniz. Bilinçli siz ve bilinç dışı siz arasındaki farkın işlendiği bölümü dikkatle okuyun. Bilinçli haliniz, bilinç dışı halinizin yanında gezinen bir yolcu gibi. Bilinç dışı hal herşeyi daha iyi yapan herşeyi önceden düşünen ve tasarlayan tarafınız. Çoğu zamanda kavga ediyorlar. Aklınıza gelen süper fikirler bilinç dışı halinizi uzun süredir üzerinde çalışıp bilinçli benliğimizi  sunduğu bir fikir olabilir. Bu fikrin babası da Freud.
Bilinçli zihnin buzdağının görünen kısmı olduğunu düşünün. Uzakta ama çok yakın olan bilinç dışı halinizi keşfedin. 
Beyin sürekli çatışma halinde. Fikirler savaşı var. Bunu anlamak için "yabancı el sendromunu" araştırın lütfen. 
Kitap çok zengin. Çok detay var. Ez cümle beynin temel görevi öngörüler de bulunmak. Bunun için de deneyimlerinizden ve okumalarınızdan yola çıkarak bilgi toplamaya çalışıyor. Beyninize daha doğrusu bilinç dışı halinize yardımcı olun. Oda size doğruları göstersin. 

https://liamsisara.blogspot.com/?m=1

#okuduğunkitabıpaylaş
#bilgiylekalın
#arasınkitaplığı 

Osmancık


Osmancık, Osman Beğ ve son olarak ta Osman Han olan Osman Gazimizin güzel ruhunu ve onu besleyen Şeyh Ede Bali öğretileri ile süslenmiş nefis bir tarihi roman.  Dili çok farklı ve keyifli. Kitap tarihi bir vesika değil. Tarihsel olarak bazı hataların olduğu iddiası da var. Çoğu diyalog Tarık Buğra'ya ait.  Tarık Buğra Osmanlı İmparatorluğunun kurucusu  Gazi Osman Hanın felsefesini edebi bir dille bizlere aktarmış. Gençlerin, siyasete merak salanların okuması gereken tarihi bir roman. Hatta mümkünse  meraklılarının Osman Gazi ile ilgili daha fazla okuma yapması da gerekir.

Neden mi?

Osman Gazi henüz Osmancık iken Şeyh Ede Bali, fırtınalı ruhunu dindirmesi için ona kelam eder; "Dünyayı bize büyük gösteren bizim küçüklüğümüzdür oğul, hırsımız, sabırsızlığımız, bencilliğimizdir. Önce bunların yüzünden küçülüyor sonrada dünyayı büyük görüyoruz. Bak, gökyüzüne bak. Çok büyük gördüğün dünya, şu gördüklerinin en küçüğünün yanında tırnak ucu kadar bile kalmazmış. Doğru dünya çok büyüktür. Fakat bir ömür için, bir tek insan içindir bu büyüklük. Bir soy için değil, bir soyun benimseyeceği, bir soya benimsetilecek bir amaç bir inanç bir ülkü için değil! " Ede Bali'nin mezarı Bilecik'te Orhan Gazi caminin yanındadır. Karaman'da ilk eğitimini almıştır. 

Osman gazinin ilk kadısı, bacanağı yani Şeyh Ede Bali'nin damadı Dursun Fakıh, 1299 yılında Karacahisar kalesinin fethini takiben Osmanlı Devletinin ilk hutbesini  Osman Han adına okur. Hutbede; "adalete uymayan, zulm eden Han dine afettir, onun mal hırsına düşmesi felakettir, ehil olmayan ve sorumluluklarını kavrayamayan bir Han kıyamet belirtisidir. Peygamberimiz buyurmuştur ki, Allah'ı kullarına zulüm ve cevr ile musallat olan han, kıyamet günü en şiddetli azaba uğrayacaktır". Dursun Fakıh, Emir'in adaletten koptuğu zaman şeytanın emrine girmiş sayılacağını bildiriyor. Osman Gazi can kulağı ile dinler hutbeyi. Kadı Dursun Fakı Hak ve adaletten ayrılmayan Han'a itaatın gerekli olduğunu söyleyerek devam ediyor "Amma, unutma ki, cihadın en güzeli zulm eden, doğru yoldan ayrılan Han'a karşı susmayıp hakikatı söylemektir" diye bitiriyor. Bu ruh özde  var. Bu ruh sahabe Hubab bin Munzir'dan ve onu hoşgörü onaylayan peygamberimizle vücut bulur. Yakışan da budur. Dursun Fakı'nın mezarı kayınpederi Ede Bali ile aynı türbededir. Karaman doğumludur. 

Osman Gazi hutbe sonunda etrafını saran cemaate "Dilerim, adaletten kayar, zulme ve dalalet meyledersem Allah beni kahretsin. Ve dilerim, ben bilerek, bilmeyerek saptığımda karşı çıkmayanları ve benimle kalanları dahi Allah kahretsin. Ve, dilerim, benden ehli çıkınca o sancağı benden almayanlar benim ve alimi çeksin" der. 

Han olana dek çocukluğu gençliği olan içinde tuttuğu Osmancığı öldürmeyen Osman Han'ın ruhu felsefesi gerekiyor bu dünyaya. Ne Gazi Osmanın bilgeliğine, ne Osman Beğin heyecanına ne de Osmancığın güzel ruhuna layık olamadık. Mezarı Bursa'da. Rahmet ola.

#okuduğunkitabıpaylaş 

#bilgiylekalın 

#arasınkitaplığı 

SİYASİ TARİH



İnsanlık tarihinin ne kadar eski olduğu sorusu antropologlar ve arkeoloji uzmanlarının konusu olsa da siyasi tarihi bilimini ilgilendiren bölüm milattan önce 5000’lere dayanıyor. Yazının bulunuşu ve yerleşik hayata dair bulguların daha fazla olduğu Anadolu, Mezopotamya ve Ortadoğu uygarlıkları ile başlatılıyor insanlık tarihi. En azından pek çok kitap bu dönemler ile başlatıyor insanlık tarihini. Yazar siyasi tarihi MÖ. 5000 itibariyle ele almış. Belki 10 ciltte ele alınacak konuyu 420 sayfaya sığdırmış. 7000 yıllık siyasi cep tarih kitabı olarak düşünün. Ciddi bir bilgi birikimi yapabilirsiniz.
Mezopotamya’da ilk kent ülkelerinin kurulmasında tarımın ve sulama kanallarının itici gücü, ilk monarkların bu kentlerde ortaya çıkışı  ya da nomadiklerin saldırılarına karşı oluşan güvenlik ihtiyacı gibi günümüz toplumunun da temellerinin nasıl oluştuğu hakkında kısa bilgiler edineceksiniz.
Milattan Önce 6. Yüzyıl ile birlikte müthiş bir bilimsel ve entelektüel uyanış başlıyor. Başrolde İyonya’lılar var. Gölgelerinden piramitlerin yüksekliğini hesaplayan Thales, ilk deneyi yapan, yıl ve mevsimlerin uzunluğunu bulan Anaksimandres, kilit ve anahtarı bulan Teodorus,  tıp mesleğini kuran Hipokrat ve dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen Pisagor İyonyalıydı.
Uygarlıkların tarihine ve siyasetine teknolojinin ne düzeyde etkili olduğuna dair kısa kısa ama derin değerlendirmelerde mevcut. Sadece teknoloji değil tek Tanrılı hak dinlerin ortaya çıkışı ile dünya siyasetinin nasıl dönüştüğünü, İslamiyet’in ilk 400 yıllık döneminde özellikle Abbasi döneminde bilimsel gelişmeleri ve bilime olan katkıları imrenerek okuyacaksınız. Ne oldu da o dönem sona erdi ve bilim İslam coğrafyasını terk etti sorusunun cevabını da yorumlayabilirsiniz.
Kitap siyasi tarihi MÖ. 5000’lerden başlatmışsa da 15 ve 19. Yüzyıl arası dönem çok daha detaylı işlenmiş. Globalleşmenin aktörü olan Avrupa'nın tarihi hakkında daha fazla detay var. Siyasi tarihe merakı olanların okuması şiddetle tavsiye olunur.
#okuduğunkitabıpaylaş
#bilgiylekalın
#arasınkitaplığı