KÖRLÜK

Kitabın adı açlık mı olsa!

Açlığın neden olduğu körlük
Acil ihtiyaçlarımızın neden olduğu anksiyete köşesinden döner dönmez medeniyet denen sahtelik başlıyor. Neler yok ki orada, tam bir illüzyon şenliği.
Var olduğunu düşündüklerini, varoluşsal korkularınla yok ediyorsun. Köklü bir medeniyetin derinliklerinde olduğunu düşünürken yüzeysel vahşiliğinde boğuluyorsun. Basitsin, sığsın, bir bakmışsın ki yüzeyselliklerinin(varoluşsal kaygıların) esiri olmuşsun.
Açlık ve korku en büyük patronun olur. Yüzyıllardır temellendirdiğin, üzerine tezler yazdığın medeniyet, aç hücrelerine yem olur. Kaybolursun.
Körlüğün ya da görünmez oluşun yarattığı özgürlüğün seni ne hale getirdiğini, çoğu anlamsız olan kaygılarını yok ettiğine şahit olursun.
Nobel ödüllü Yazar insan doğasının derinliklerine inmiş. Bana kalırsa bazı ezberleri de bozmuş. Örgütlenme, dayanışma ya da sosyolojik tahlillerle dolu bir kitap ancak asıl ilgimi çeken bireyin ne hale geldiğini, insandaki değişim ve uyum gücünü, bedensel körlüğün insanda ve toplumda neler yaratabileceğini, çoğu kuralın ve medeniyeti oluşturan unsurların dayatmalarla ya da aktif ve pasif şiddet uygulamaları ile ayakta kaldığını, zihinsel ya da düşünsel körlüğümüzün hep var olduğunu, medeniyet dediğimiz şenliği içselleştiremediğimizi düşüneceksiniz.
Okuduğum en etkileyici kitaplardan diyebilirim. Okumadan da filmini sakın ola izlemeyin. Eksik kalır.

#okuduğunkitabıpaylaş
#arasınkitaplığı
#bilgiylekalın