KESİN İNANÇLILAR

Peşinen söylemek gerekir kitap sadece din eksenli kesin inanca sahip bireyleri ya da toplumları değerlendirmiyor. Tüm kitle hareketlerinin kökenini ya da ortak özelliklerini irdeliyor. 1950 li yıllarda yazıldığı için o döneme yakın olaylardan bolca örnek olsa da tarihsel bir yolculuğa da çıkacaksınız. Fanatizm, hoşgörüsüzlük, coşku, nefret ve olmazsa olmaz olan umut kitle hareketlerinin unsurları, sebepleri ve sonuçları. 
Kesin inançlılar ile kitle hareketleri arasındaki yoğun ilişkiyi, değişim ve ikame arzuları ile kitle hareketlerinin birbirleri ile değiştirilebilirliği üzerinden değerlendirmiş. Bu bölümler çok çarpıcı ve öğretici. Değişim arzusu siyasetçilerin çok fazla kullandığı bir sosyolojik bir argüman. Bulaşıcı olması işleri kolaylaştırıyor. Kitle hareketlerine  yardımcı olan bu duygunun derinliği de olmayabiliyor.  Değişim arzusu içindeki bireyler yaşadığı bir haksızlık ya da katlanmak zorunda olduğu küçük hoşnutsuzluklar nedeniyle dünya düzeninin değişmesini isteyebilir. Yaşadığı başarısızlığın nedenini bir başkasına, bir inanca, sisteme ya da kültüre yükleme eğilimi de değişim arzusunu besleyebilir. Bu kitabı değerlendirmek kolay değil buna kalkışmanın bedeli yeni bir kitapta olabilir. İlk bölümde kitle hareketlerinin neden cazip olduğu açıklanmış ikinci bölümde ise bu hareketi katılan gruplar sınıflandırılmış ve tanımlanmış sert bir dille. Katılmayacağınız yerler olacaktır bolca. Kitabı Freud’un Kitle Psikolojisi kitabından sonra okumanızı tavsiye ederim. Nerelere nasıl sürüklendiğimizi, hangi zaaflarımızın kullanıldığını, öz kimliğimizi neden ve nasıl terk ettiğimizi, topluluk içinde nasıl farklılaştığımızı ve kendimizi nasıl görmezden geldiğimizi belki de akladığımızı anlayacaksınız. Kesin inançlıların tarifi de pek hoşa giden cinsten değil. Ancak bu tarifi kitabın tamamını okuyunca anlıyorsunuz. Onu da okuyuculara bırakmak lazım.  
#okuduğunkitabıpaylaş
#bilgiylekalın